1 Mayıs 1922’de Amele Bayramını kutlayan İmalat-ı Harbiye işçileri. Kaynak: Sosyalizm Ansiklopedisi
Ankara’da bilindiği kadarıyla ilk 1 Mayıs, bundan tam 100 yıl önce kutlanır. Sabah miting, öğleden sonra Sovyet Elçiliğini ziyaret ve akşam tiyatrolu, şiirli bir kutlamadır bu. Yine bir Ramazan günüdür. Ama memleketin halet-i ruhiyesi çok farklıdır.
İsmen olup cismen olmayan bir Osmanlı Devletine karşılık, adı henüz konmamış ama vücut bulmuş bir Ankara Hükümeti vardır. Resmi başkent İstanbul, fiili başkent Ankara’dır. İşgal ve taarruz tehdidi sürerken destek arayışında olan Ankara Hükümeti, Sovyet Hükümetiyle bir dostluk anlaşması imzalar. SSCB’nin Ankara Büyükelçiliğine atanan S.İ. Aralov 26 Ocak 1922’de göreve başlar. Ankara’nın ilk 1 Mayıs’ı işte bu dostluk havası içinde kutlanır.
Devletteki ikibaşlılık gibi solda da ikibaşlılık vardır. TKP ile THİF – Türkiye Halk İştirakiyyun Fırkası iki farklı kanadı temsil etmektedir. THİF “Bütün dünya emekçileri birleşiniz” çağrısı yaptığı Yeni Hayat dergisinin ilk sayısını 18 Mart 1922’de yayınlar. İki ay sonraki 7. sayı ise “1 Mayıs Nüsha-ı Fevkaladesi” (1 Mayıs özel sayısı) olarak çıkar. Özel sayının “Amele kardeş, yoldaş, arkadaş!” diye başlayan kutlama mesajında “1 Mayıs Bayramı ileride göreceksiniz ki tüm insanların tüm milletlerin bayram günü olacaktır” denir.
1 Mayıs 1922’de Amele Bayramını kutlayan İmalat-ı Harbiye işçileri. Kaynak: Sosyalizm Ansiklopedisi
1 Mayıs sabahı saat dokuzdan itibaren THİF’in örgütlediği İmalat-ı Harbiye işçileri iş bırakarak aileleriyle birlikte tren garı civarında toplanmaya başlar. Mürettipler yani matbaa dizgicileri, şimendifer ve dekovil yani demiryolu işçileri ve onlara katılır. İzmir Mebusu Yunus Nadi (Abalıoğlu), Menteşe Mebusu Tevfik Rüştü (Aras), İstanbul Mebusu Numan Efendi, fabrika müdürleri ve Sovyet Elçiliğinden bazı memurların katıldığı bir tören yapılır.
Mebuslar yaptıkları 1 Mayıs konuşmalarında işçi haklarının korunması ve 1 Mayıs’ın tarihçesinden bahsederler. Ölen işçilerin anısına 2 dakikalık saygı duruşunun ardından bir işçi derneği ve bir tüketim kooperatifi kurulması teklif edilir. Mebuslar konuşmalarında, işçi haklarını koruyacak bir hükümetimiz olduğunu ve Ankara hükümetine destek olunması gerektiğini belirtmeyi de ihmal etmezler.
Mete Tunçay Türkiye’de Sol Akımlar kitabında, İstanbul’un 1 Mayıs 1922 bildirisinde anti-emperyalist tavır ve Kurtuluş Savaşı’na desteğe dair bir ibare bulunmadığını yazar. Ankara’da ise Ankara hükümetinin emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadele ettiği belirtilir, anti-emperyalizm vurgusu yapılır.
Mebusların 1 Mayıs konuşmalarının ardından, sucu ustası Osman Alp Efendi ve Rus Sefarethanesi memurlarından Zornberg söz alır. Daha sonra kurulacak olan işçi derneği ve kooperatif için bir heyet seçilir. Tüm dünya işçilerinin 1 Mayıs’ını kutlamak için Moskova’ya telgraf çekilmesi kararlaştırılır. İstanbul’daki dernek, parti ve gazetelere çekilen telgrafta ise, Anadolu işçileri adına İstanbul’daki emekçilerin ve yoldaşların bayramı kutlanır.
1 Mayıs 1922’de Sovyet Elçiliğini ziyaret. Kaynak: Sosyalizm Ansiklopedisi
Kutlamaların bir sonraki ayağı Sovyet Elçiliğinde bayramlaşmadır. Elçilik 1 Mayıs için çiçeklerle süslenmiş; Sovyet ve Azerbaycan bayrakları asılmış, Marx ve Lenin büstleri, Troçki, Zinovyev gibi devrimcilerin portreleri konulmuştur. Öğlen birde başlayan resmi kabuller akşam sekize kadar sürer. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa ve bazı devlet adamları elçiliğe kutlama mesajları gönderir. Gece elçiliğin dışı renkli fenerlerle süslenir.
Sovyet elçisi S.İ. Aralov anılarında o gün elçiliği 200’den fazla insanın ziyaret ettiğini, elçiliğin küçük olduğunu ama insanların seve seve yerlere oturduğunu, kahveler içilirken sohbet edildiğini anlatır. O gün çekilen grup fotoğraflarını hatıra olarak sakladığını söyler.
Kutlamaların son ayağı akşam Millet Bahçesinde olur. Birinci Meclis binasının karşısında, günümüzde 100. Yıl Çarşısı’nın bulunduğu alan, o zamanlar içinde ahşap bir tiyatro / sinema salonunun da bulunduğu bir parktır. Millet Bahçesindeki kutlamaların programı, yıllar sonra Gülseren Mungan Yavuztürk tarafından tesadüfen bulunmuştur. “Malul Makinistten Makul 1 Mayıs’a” yazısında da belirtildiği gibi, Gülseren Mungan Yavuztürk Ankara’nın eski sinemalarına dair araştırma yaparken Yenigün gazetesinin 1 Mayıs 1922 tarihli sayısında, Millet Bahçesindeki 1 Mayıs kutlamalarının duyurusuna rastlamıştır.
“Fevkalade Müsamere” başlıklı duyuruda, demiryolu işçileri yardımlaşma sandığı yararına 1 Mayıs 1338 (1922) Pazartesi akşamı saat 10:00’da Millet Bahçesi Sineması’nda “Malul Makinist” isimli bir piyes sergileneceği yazmaktadır. Bando mızıka ve ince sazın ardından başlayan “Malul Makinist”, demiryolu işçilerinin sahneye koyduğu, kendi çalışma hayatından kesitler sunan ve 4 perdeden oluşan bir oyundur. Ardından yine ince sazı takiben 1 Mayıs şiirleri okunacak, film gösterimi yapılacaktır. Program, cer atölyelerindeki üretim sürecini anlatan canlı bir tablonun sunumu ve teşekkürle sona erecektir. Tiyatroda Sovyet elçisi Aralov, Azerbaycan elçisi Abilof ve Afgan elçisi Sultan Ahmethan da hazır bulunmuş ve piyesi izlemiştir. Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin haberine göre o akşam rengarenk fenerlerle eğlence düzenlenir, Ankara ışıl ışıldır.
1922’nin bu renkli ve eğlenceli 1 Mayıs’ı ne yazık ki o yıllarda tek örnek olarak kalır. SSCB-Ankara dostluğu fazla uzun sürmeyecek, 1922 bitmeden sol üzerindeki baskılar yeniden artacaktır. Ağustos 1922’de yapılan ilk kongrenin hemen ardından THİF, Ankara hükümetince yasadışı ilan edilir. Batılı devletlere “bolşevik olunmayacağı” güvenini vermek için THİF bir ay içinde kapatılır, parti yöneticileri ve üyeleri kovuşturulup tutuklanır. Cumhuriyetin ilanından sonra 1 Mayıs kutlamaları tamamen yasaklanır.