ulaşım

Bu çalışma, tasarlanmış mekanları temsil etme yöntemlerini, tasarlanmamış, tasarlanamayan, tasarlanması teklif edilemeyen, edilse de tasarlanamayan bir başka yaya(!) alanı için kullanacaktır.

Burası Manhattan. Ankara’nın Manhattan Bağları. Işıl ışıl camlar, yüksek yüksek betonlar. Oh doğamız, çevremiz, mis gibi hava. 4 şerit oradan 4 şerit buradan, yanlardan da 2 daha ekle, mis gibi 10 şeritten akan gürül gürül, coşkulu bir trafik. Doğanın tüm güzelliklerini bir arada barındıran Ankara’nın en canlı dostu mekanı Eskişehir Yolu!

Bildiğiniz gibi Manhattan doğası, suyu, yeşili ve biyoçeşitliliği ile ünlü, güzide bir örnek. Ankaramızın da böyle güzide bir örnek olmaya az kalmış bir saklı cenneti mevcut. Yeni projemiz macera ve sanat meraklılarına hitap ediyor. Doğanın tam ortasında, adrenalin ve sanat meraklılarına özel bir tasarım olacak bu seferki. Sanatçı ve mimarları bir araya getiren bu çalışma Ankara’nın yeni gözde mekanı olacak. Hazır mısınız? Bu sefer ofisimiz Ankara için gürül gürül trafik üstünde doğayla iç içe ve sanatsal aktiviteleri de içinde barındırabilecek bir Slackline tasarlıyor! Alternatif başka bir deneyim peşinde nasıl çalışmış Alternatif Mekan mimarlarımız bakalım.

Arkadaşlar günaydın, tatil dönüşü fıstık gibi bi’ projemiz var, neler yapıcaz neler! Arazimiz Manhattan’da. Ankaramın Manhattan’ı. Tatil dönüşü iyi olacak doğanın içinde çalışmak. Bak Ercü senlik olaylar var burda, seveceksin. Adamlar acayip şeyler istediler. Şeyi biliyosunuz di’ mi tam bu trafiğin gürüldediği mis gibi egzoz kokan Armada çevresi ve karşısındaki dağ arası bir yer var. Hah abi o ikisi arası bir geçiş yapacaz. Amaaaaa öyle böyle bir geçiş değil. Dediler ki tüm bu tirekler mi tirekkingçiler mi ne, oralarda takılıyormuş. Spor amaçlı yani. Yürüyorlar falan, yoksa bir yerlere yetişmeye çalışmıyorlar, sırf keyiften yürüyorlar. Bir de oraya buraya ip gerip gerip üstünde yürüyorlarmış. Bizim Kamil Abi de bunları görmüş bi’ gün, demiş biz bi’ tane büyük ip gerelim, çoluk, çocuk, entel, mentel, teyze, meyze hep oradan yürüsün. Hem teyzelere spor, hem de gençlerin, şu saçlı bebelerin gözüne gireriz. E bir de orası zaten müthiş bi’ yer. Oksijen ful, ferah merah. Dedim tamam Kamil Abi, bizim çocuklar yapar. Başkasını sokma sakın hallederiz biz dedim. E hadi başlayalım!

Gençler Kamil Abi aradı, oğlu demiş ki yahu baba siz sileklayn yapıyosunuz onun adı sileklayn. Bir de demiş ismimi de yazın danışman gibi bi’ şey oldum bence, yahu alem çocuk… Ama iyi oldu bak “06 Sileklayn. ” Tamam siz İngilizcesini düzgün yazın oğlum. Oh harika oldu. Ercü n’aptın çizdin mi bi’ şeyler? Ha aynen ince tutalım da iyice adrenalin olsun alttan akan trafik titretsin yürürken… Aynen aynen streçle orayı hah uzadığı kadar oğlum ne ölçecez. Biraz sanatçı ruhlu takılalım, zaten başka bir sürprizim daha var size, yeminle çok marjinal olacaz oğlum Ercü çok sevineceksin heheheh…

Sanat sepet işlerine girişiyoruz, hazır mısınız? “Sanatı ve mimarlığı bir araya getiren proje” diyecekler… Abi olay şöyle, bi’ AVM projesine yürüyen merdiven almışlar ama kullanmamışlar mı nedir anlamadım. Kamil Abi dedi ki, siz bunları alın koyun sileklaynın oralara bir yere. Ama dedi, bunlar 3 senedir bekliyor, muhtemel çalışmaz. Siz beton meton dökmekle uğraşmayın merdiven çiz miz uzun iş… Yürümek isteyen ordan çıksın. Dedim Kamil Abi, Ercü çizdi merdiven falan, yani dert değil ölçü uymayınca biz fazladan taş maş hallediyoruz. Yok dedi illa alın koyun bu yürüyen merdivenleri… Tamam dedim koyalım ama zaten 1 adet varmış diğer tarafa Ercü’nün çizdiklerinden bi’ tane yapıştırırız… Asimetrik olur hem öyle daha havalı… Neyse işte sanat demiştim ya, diyorum ki bu yürüyen merdivenler de böyle enstalasyon mu diyorlardı, öyle bi’ şey olsun. Düşünsene böyle sigara izmaritleri falan aralara giriyor merdiven boşluklarının… Açık hava masumiyet müzesi olur vallahi! Buna hemen bi’ kolaj yapıştıralım. Hatta çalışmıyor ya bunlar, yürüyen değil YÜRÜTEN merdiven olsun hehe. Sağlıklı yaşam, yürüyüş, sanat manat hepsini söyleriz, sonuçta bizim de bi “akedemik” görüşümüz var hehe.

Eveeet, detayları görelim detayları! Mimar dediğin detay bilir. Ya şaka yapıyorum oğlum tabii ki. Geçen sene Macide Abla istemişti hani bi’ strüktür tasarlamıştık, onu fazla sayıp fazla yaptırdıydık, onları yapıştıralım altına işte. Hem sileklayn dediğin biraz sallantılı olur… Aa paslanmış mı? Olsun olsun daha iyi… Aynen yapıştır onları oğlum. Bu korkuluk işi var bir de. Bence gereksiz ama Kamil Abi koyalım dedi. Şu otelde sipariş ettiklerimiz vardı ya cam detaylı lüküs görünenler, onlar gibi olsun dedi. Hemen çizelim. Yeri de ful kaplayalım diyorum, böyle halı gibi bir doku olsun. Hani evinde hissetme hesabı, Ercü sever di’mi oğlum?

Ee artık havalı çizimlere geçelim. Bak kolaj molaj şart. Ercüüüüü hadi oğlum sen başla. Böyle kocaman yazsın “06 SLACKLINE”. Bir de böyle havalı bi’ paragraf yazalım… Paragrafta şaşırtalım adamları, şehrin merkezi ama doğa ananın kucağı falan diyelim. Bir taraf merdiven bir taraf yürüyen merdiven… Aa pardon YÜRÜTEN merdiven… Hah aynen öyle hehe. Spor, sanat, macera hepsini yapıştır Ercü’cüm. Temiz havayı unutma yazmayı. Gürül gürül de, mis gibi trafik de… Vallahi harika! Bir de şu kolajlara kendine benzeyen birkaç tip koy küpeli müpeli hehehe…

Oh bunu da teslim ettik bi’ rahatlama geldi bana… Di’ mi Ercü’cüm, çok yorulduk yahu… Ama senin şu maaş işini halledemedim mesai paran falan da var biliyorum da n’apalım Ercü’cüm bende de yok… Gel abin sana bi çay ısmarlasın bin arabaya hehe… (bip bip BMW kapısı açılır).