foto hikaye


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt


Fotoğraf: Fahri Aksırt

Şentepe’deki dönüşümü birlikte fotoğrafladığımız öğrencim Mustafa’yla zaman zaman farklı güzergahlarda da fotoğraflar çekiyorduk. Bir ara da yolumuz karlı bir kış günü İsmetpaşa Mahallesi’ne düşmüştü.

Mahallenin hemen girişinde, demiryollarında çalışan torununu işine uğurlayan İkbal Teyze’yle karşılaşmış, torunuyla bir fotoğrafını çekmemizi istemişti. Sonrasında belki de minnet duygusuyla bizi ısrarla evine davet etmiş (hiç de adetimiz değilken) biz de kıramamıştık. Kapısı sokağa açılan minicik odasında ağırlamıştı bizi. Zorla ikram ettiği soba üzerindeki tencereden ekmek arası yeşil fasulye ve odadaki tüpte yaptığı çay ikramı Mustafa’yı bilmem ama beni çocukluğuma götürmüştü.

Söz verdiğim gibi fotoğrafların baskısını çoktan almış ama teslim etmem zaman almıştı. Tekrar mahalleye uğradığımda sanırım aradan 3 yıl geçmişti. İkbal Teyze’nin zar zor seçebildiğim bir binanın alt katındaki evi viraneydi. Gezerken çektiğim birkaç çocuk, bir evin camında duran bir adam fotoğraflarındaki evler ise artık yerlerinde bile değildi.

Her şeyin bu kadar hızlı değişmesi karşında o gün derin bir hüzün kaplamıştı içimi.

Hem fotoğraf çekmek hem de İkbal Teyze’ye belki ulaşırım umuduyla mahalleye son kez uğradığımda İkbal Teyze’nin evi (kapısındaki asma kilitle) sanırım bir depoya dönüşmüştü artık. Mahallede karşılaştığım insanlara tekrar fotoğrafları gösterip İkbal Teyze’yi sorduğumda bu kez onu tanıyan birilerine ulaştım. Mahalleli Çetin Abi (Küçük Çetin olduğunu sonradan öğreniyorum) beni kahveci Halil Abi’ye yönlendirdi. Çetin Abi “Ona teslim et, ben ordan alır gördüğümde veririm.” dedi. Kahveci Halil Abi’nin ısrarla “Seni Küçük Çetin mi yoksa Büyük Çetin mi gönderdi?” sorusu, Büyük Çetin’in kahvede olduğunu fark edince cevabını bulmuş oldu.

Fotoğrafın İkbal Teyze’ye ulaşıp ulaşmayacağından emin değilim. Ama biliyorum ki bu fotoğraf İkbal Teyze’ye ulaşırsa ekmek arası yeşil fasulyenin anısı yaşayacak.


Fotoğraf: Fahri Aksırt