toplumsal cinsiyet

“Kadın Tiyatrosu” 1993 kışında Ankara’da kendi oyunlarını yazmak ve oynamak isteyen feminist kadınların gönüllülük temelinde bir araya gelmesiyle kuruldu. Hiçbiri tiyatrocu değildi. Temel eksenleri feminizmdi ve söyleyecek sözleri vardı. Oyunları tartışarak, gazete küpürlerindeki kadın hikayelerini tarayarak kurguladılar, yazdılar ve oynadılar. Feminist söylemlerini tiyatroyla dillendirdiler. Erkek egemen tiyatro tarihine kadınca feminist eleştirel bir not düştüler. Yönetmensiz, yazarsız, hiyerarşisizdiler. Bir grup, topluluk ya da bir çevre olarak değil, oluşan ve yeniden oluşturulmayı bekleyen, yeni öznelerini sabırsızlıkla bekleyen bir deneyim olarak kalmayı tercih ettiler. Kurulu değil, bulunmuş mekanlara aitlerdi-buna sokaklar da dahil. Durup seyredenlerle, kalıp oynamak isteyenlerle birlikte feminist bir ortaklık hali olmayı tercih ettiler. Hikayelerini paylaştılar, kadın dostluğunu ve dayanışmasını her şeyin üstünde tuttular ve yedi oyunu sergilediler. Asrı Zulmün Melodrama Kaçmayan Öyküsü, Daye, İsmet, Maria, Kırmızı, Oruç ve Sokak. Bu oyunlarda onlara destek veren sevgili Süreyya, Aylin, Burak, İhsan, Veda ve Esra’yı da anmamak olmaz. Hayatın kadınlara karşı ve kadınlara rağmen oynadığı oyunu bozmak, biçilmiş kadın-erkek rollerini sorgulamak, bozmak, değişmek, değiştirmek istediler. Zıtlar olarak onlarla söyleşmesek olmazdı.

Söyleşi ve Kurgu
Özlem Mengilibörü
Can Mengilibörü