Zeynep Alica

Zeynep Alica

Ankara dostların arasında olmak, bisiklet üstünde giderken Mevlana Bulvarı'nda gün batımına denk gelmenin güzelliği, kocaman ağaçlı sokaklar ve Altındağ'ın liseli çocukları demek benim için.
Zeynep Yağmur

Zeynep Yağmur

3 yaşımdayken o kadar çok ağaç arkadaşım vardı ki, bütün yalnızlığıma rağmen onlarla olan temasımdı o zamanlar beni ben yapan… büyüdüğüm evin penceresindeki kocaman denizlikte açık hava sinemasının perdesinden, sessiz film izlemekti en büyük eğlencem. bir de dedemin sevgiyle dokunuşları; kendimi böyle bilmeye başladım… 92'de Ankara'da buldum kendimi; içime kapanmama sebep oldu düştüğüm kaos… çok sonradan bu kapanışların aslında kendi yolculuğumda önemli eşikler olduğunu anladım… her kapanışta kendime yaklaşıyordum… denize doğan ben ve bozkır; sonradan boşluk olan bozkır… üniversitede, derste bir sesin “içinizdeki çocuğu bulacaksınız burada” demesiyle dönüştü zaman… ne zaman bir salıncak görsem uçuyorum gökyüzüne, dedemi anımsıyorum ve özgürleşiyorum... soranlara “mimarım” diyemedim; çünkü hiç kimseyim ben…